4 Şubat 2015 Çarşamba

Osmanlı Cezayiri'nin Sınırları


Maalesef bu konularda net bilgiler olmasına rağmen, bazıları sadece kıyı kesimlerini içeren haritalar yayınlarken, bazıları da neredeyse bütün sahrayı kapsayan haritalar yayınlıyor.
Mesele aslında kıyıda yerleşmenin yoğun olması ve eyaletin merkezinin burada bulunması iç kesimlerde ise nüfusun güneye doğru azalmasıdır.
Barbaros'un Yavuz döneminde feth ettiği, Kanuni döneminde Devlet-i Aliyye'ye bağlanan Cezayir'in devletle ilişkisi dönem dönem değişmiş, Fransız işgalinden önce ise oldukça gevşek bir hal almıştır.
4 Bölgeye ayrılan Cezayir, merkez beylerbeyinin bölgesi olan Darüs-sultan, Güneyinde merkezi Medye olan Titteri beyliği, Merkezi Kusantin olan Doğu beyliği ve merkezi önce Mâzûne (1563) daha sonra Muaskar (1710) ve de İspanyollardan alınan Vahran (1792) olan batı beyliği'dir.
Eyalet'in sınırları Salih Reis'in seferleriyle (1552) Tuggurt, Vargia ve Mizab vadisini kapsamıştır. Bu bölgelerin idareleri Biskre ve Lağvat (Laghouat) gibi kendi idarecilerine bırakılmıştır.

Bölgenin yüzölçümü yaklaşık 410.000 km2

Cezayir'de Osmanlı İzleri, Mehmet Tütüncü
Mizab maddesi, İslam Ansiklopedisi
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_cities_conquered_by_the_Ottoman_Empire
Salih Reis, İnglizce Vikipedi
http://looklex.com/e.o/ouargla.htm

Lagos'ta İlk Camii


Sultan II. Abdülhamit dönemi özellikle incelenmesi gereken bir dönem, imparatorluğun son elli yılını anlamak için bilhassa incelenmesi gerekir. Bizim tarih öğretimimiz, öylesine yerel ve günümüzü anlamaktan uzak ki... Urartular, İyonyalılar ile geçen yıllara rağmen sözü edilmeyen Roma imparatorluğu, sanki pek önemli değilmiş gibi atlanan Avrupa ve sömürgecilik tarihi, tüm bunların ötesinde bilinmesi gereken İmparatorluğun son yüzyılı... Günümüzün anlaşılması için özellikle yakın dönem tarihinin öğrenmesi gerekmektedir.

Sultan II. Abdülhamit, emperyalist saldırıların zirveye çıktığı bir dönemde, Devletin başına geçmiş, 93 harbi ile Ruslar, Yeşilköy önlerine gelmiş.Buna rağmen Sultan, özellikle diplomatik girişimlerde bulunarak bu hezimeti hafifletmiştir. Sultan Abdülhamit dönemi, 93 Harbi sonrası savaşsız geçen ve sorunların diplomatik olarak halledilmeye çalıştığı, İmparatorluğun eğitime önem verdiği ve Sultan'ın halifeliği etkin bir biçimde kullandığı dönemdir.
Her ne kadar bazıları bir karış toprak vermedik dese de, kendisinden sonra gelen İttihat ve Terakki Cemiye'nin kısa sürede imparatorluğu paramparça edip, ülkeyi kesintisiz savaşlara sokması, Sultan Abdülhamit'in başarılı olduğunu göstermektedir. Buna rağmen Abdülhamit dönemi toprak kayıplarının yaşandığı fakat imparatorluğun önemli topraklarının korunduğu bir dönemdir.

Abdülhamit döneminde bir çok Müslüman topluluk ve devlet ile temas kurulmuştur. Bunlardan biri de Nijerya'nın başkenti Lagos'ta camii kurmak isteyen Mohammed Shitta'ya bey ünvanı vermiş, Osmanlı temsilcisi Quilliam, Mohammed Shitta Bey'e ayrıca görev sancağı, kılıç ve mecidiye nişanı verilmiştir. Lagos Müslümanlarının Seriki Müslümin'i göreve başlamıştır. Ünvan aile tarafından Shitta Bey'in ölümünden sonra da kullanılmıştır. Brezilyalı Mimar Senor Joao Baptista Da Costa tarafından inşaa edilen camii günümüzde hala kullanılmaktadır.


Kaynaklar:
Küreselleşme Sürecinde Afrika ve Türkiye-Afrika İlişkileri,Numan Hazar, s137
Religious Encounter and the Making of the Yoruba, John David Yeadon Peel, s371,
Lagos: A Cultural and Literary History,  Kaye Whitema
http://itkworld.com/listing/shitta-bey-mosque-in-lagos-nigeria-by-itkworld.html

2 Şubat 2015 Pazartesi

Slovakya'da Türkler (Uyvar Eyaleti ve Filek Sancağı)

 Poltar'da Türklerden kalma bir köprü

Devlet-i Aliyye'nin kuzey sınırı, Müslüman Türklerin Avrupa'da ilerledikleri son bölgeler...
Uzun süre bölgesinin tartışılmasız lideri olan Osmanlılar, Slovakya'ya ilk kez Macaristan hakimiyetinin ardından Tuna'nın karşı tarafına geçerek Satuàrovo kentine yaptıkları Ciğerdelen kalesi ile başlar. (1) (2) (3)
1554'de Hamza Bey tarafından ele geçirilen Filek (Filakovo) ile birlikte aralarında Rima Sonbot, Rojna ve Yoşna'nın da bulunduğu 400 kasaba Osmanlı hakimiyetine geçti. Jozef Blaskovics'e göre halkın kısa sürede Osmanlı yönetimini kabul etmesinin temel nedenleri Avusturya İmparatorluğuna göre neredeyse yarıya olan vergiler. Yönetimin vergi konusunda daha esnek davranması (ödeme kolaylığı ve doğal afetlerde muafiyet). Askerlerin sefer sürelerinde beslenme zorunluluğunun olmayışıdır. (4)
Filek önce Budin eyaletine bağlı bir sancak merkezi olurken, 1593-1594 ve 1604-1662 yılları arasında Avusturya tarafından ele geçirilen şehir, 1662'den 1682'ye kadar Eğri Eyaleti'nin sancağı oldu. (1) (5)
Tuna'nın kuzeyinde bir çok şehre akınlar yapan Osmanlılar, 1663 yılında Uyvar (Nové Zámky) ele geçirdiler. Nitra, Topolcany, Levice gibi çevredeki bir çok şehir Osmanlı hakimiyetine girdi. (6)



Günümüz Slovakyası'nın Nitra bölgesinin tamamı (6393 km2) Trnava bölgesinin doğusu (Hlolovec, Sintava) (1000 km2), Trencin bölgesinin güneyi (VahomBánovce nad Bebravou, Myjava ) (1000 km2), Banská Bystrica bölgesinin güneyi (Lucenec, Filakova, Poltar, Rimavska Soboka, Tisovec, Modry Kamen (Kekko), Velky Krtis) (3700 km2)

Uyvar Eyaleti 8393 km2

Felik Sancağı 3700 km2
Osmanlı Slovakyası 12093 km2

1. Osmanlı-Çek İlişkileri, İslam Ansiklopedisi
2. Çiğerdelen, İslam Ansiklopedisi
3. Štúrovo, Türkçe Vikipedi
4. OSMANLILAR HÂKİMİYETİ DEVRİNDE SLOVÂKYADAKİ VERGİ SİSTEMİ HAKKINDA, Jozef BLASKOVICS- Ankara Üniversitesi, Dergiler
5. MACARİSTAN'DA OSMANLı HAKİMEYİTİNİN VE İDARİ TEŞKİLATININ KURULUŞU VE GELİşMESİ, Sadık Müfit BİLGE, Ankara Üniversitesi, Dergiler
6. WAR AND PEACE IN THE FRONTIER: OTTOMAN RULE IN THE UYVAR PROVINCE, 1663-1685, MUHAMMED FATİH ÇALIŞIR, Bilkent Üniversitesi, 2009