26 Aralık 2014 Cuma
Türkiye'de kitap okuma verileri ve gerçekler
Geleneksel bir alışkanlığımız ya yerin dibine vururuz ya da göklere çıkarırız. Doğrusunu öğrenmek varken ezbere konuşmayı da sevenlerimiz de çok.
Sürekli tekrar edilen bir şey var ki alenen hakikatin tahrifatı. Peki bu tahrifat neden? Ortadoğu'lu ve cahil bir millet olduğumuz konusunda çevresini ikna etmek için mi? Neyse niyet okuyuculuğu yapmadan o sıklıkla tekrar edilen yalanı ve doğrusunu yazalım.
"Japonya'da kişi başına düşen kitap 25, Fransa'da 7, Türkiye'de ise 12.089 kişiye 1 kitap düşmektedir."
İtü Sözlük
http://kanat.bilkent.edu.tr/k0502.html
Yukarıdaki verinin doğru bir tarafı var. 12089 kişiye düşen kitap değil, o ülkede yapılan farklı yayın sayısı. Yani baskı tirajı değil. Tabii bu verinin tarihi belli değil. (1982'de ders kitapları dahil 6190 farklı yayın yapılmış) Daha Osmanlı döneminde 1911 verileriyle bile bu ülke de basılan farklı kitap sayısının 1739 olduğu düşünüldüğünde bu verinin pek doğru olmadığı karşımıza çıkar.
Kültür Bakanlığı istatistikleri (2013), 47352 farklı yayın yapıldığını belirtiyor. Vikipedi'nin 2011 istatistikleri de 43100 farklı kitap basıldığını belirtmiş. Üstelik Türkiye dünya'da farklı yayın sayısı bakımından 10. sırada.
Wikipedi sayfası
Yayıncılık konusunda pek çok ülkenin önündeyiz. Kişi başına yayın sayısı esas alındığında bu durum geçerliliğini koruyor.
Üstelik dünyadaki bir çok ülke bizim 1911'de bastığımız kitap sayısına hala ulaşamamış durumda. Mesela Kazakistan sadece 1226 yayın yapmış, Filipinler ise 1507 üstelik nüfusu Türkiye'nin çok üzerinde. (100 milyon)
Tabii ki Avrupalı ülkelerin gerisindeyiz. 65 milyonluk Birleşik Krallık'ta toplam basılan farklı yayın sayısı 150.000. Fakat Birleşik Krallık dünya üçüncüsü. Ortalama Türkiye'nin 3,5 katı farklı yayın yapılmış durumda. Listenin zirvesinde yer alan Amerika Birleşik Devletlerin'de 292.000 yeni yayın yapılmış. Nüfusu yaklaşık 320 milyon. Bu da kişi farklı yayın baskısında Türkiye'den biraz daha iyi durumda olduğunu gösteriyor.
2014 yılı Aralık dönemi hariç toplam alınan bandrol sayısı 320 milyon, muhtemelen 2014 yılı toplamı 350 milyon olarak gerçekleşecektir. Üstelik ders kitaplarının bandrol taşıma zorunluluğu yok. Şu haliyle bile kişi başına ortalama 5 kitap düşmektedir. (Ders kitapları hariç). Ders kitapları dahil kişi başına düşen kitap ortalaması 7.1'dir.
Konuyla ilgili veriler (Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu)
Türkiye Yayıncılar Birliği
Şiddetin her türlüsüne karşıyım fakat biri akıldan izandan yoksun şu istatistikleri paylaştığında ağzına çakasım geliyor :) Demek ki 12089x25= 302225 Türk, bir Japon kadar kitap okumuyor.
Etiketler:
internet yalanları,
itirazım var,
Kitap okuma,
matbaa,
yayıncılık
21 Aralık 2014 Pazar
Berke Han Neden Müslüman Oldu?
Cengiz Han, Moğollar'ın büyük hanı olup, bütün Moğollar'ı birleştirdi. Çevresindeki ülkeleri istila etti. Bilhassa Harzemşahların idaresi altındaki Müslüman şehirlerine karşı acımasız oldu ve toplu katliamlar yaptı. Böylesi zalim bir adamın çocukları dört farklı ulus kurdular.
Cuci ulusu Altın Orda Devleti'ni, Çağatay ulusu Çağatay Hanlığı'nı, Tuluy oğlu Hülagü ulusu İlhanlılar'ı ve Tuluy oğlu Kubilay ulusu Kubilay Hanlığı'nı kurdu. Ögeday ve oğlu Güyük başta "Büyük Han" olsa da bir süre sonra hanlığı Tuluy ulusuna kaptırmış ve uzun süre mücadele edip başarısız olmuştur.
Moğolların kurduğu üç devletin hanları zaman içinde Müslümanlığı kabul etmiş ve kurdukları devletler müslümanlaşmıştır.
Bunlar içinde en erken dönem İslamiyet'i kabul eden Berke Han'dır. Berke, Cengiz Han'ın torunudur. Bulunduğu zaman ve konum Berke'nin neden Müslüman olduğunun incelenmesini gerekli kılar. Bütün halkı geleneksel inançlara mensupken Berke bu inançların tam aksi yönde hareket etmiştir. Üstelik Moğolların yayılma alanı Müslüman topraklarıdır ve bu yayılma esnasında Moğollar her türlü katliam ve korkutma tekniğini kullanmakta, bulundukları coğrafyada terör estirmektedir.
Berke sürüden ayrılan ilk kişi olmuştur. Üstelik Müslüman topraklarına hükmetmemektedir. Yerleştiği bölgede egemen olan Kıpçak Türkleri ve Ruslar'dır. Bir miktarda Volga Bulgarları vardır ki bunlar Cafer bin Almış döneminde Müslüman olmuşlardır.
.jpeg)
Berke, amcasının oğlu Hülagü'nün Bağdat'ı yağmalasından rahatsız olmuştur.
Bilhassa Azerbaycan'ın İlhanlılarca ilhak edilmesi üzerine, Büyük Han Möngke'nin vefaatından sonra Hülagü üzerine Nogay hanı göndermiştir. 1263'de Kuzey Kafkasya (Terek)'da gerçekleşen bu savaş Moğollar'ın kendi aralarında gerçekleşen ilk savaş olmuştur.
Daha Fazlası ve Kaynak
İbni Batuta çağında Deşt-i Kıpçak ve Türkistan (Tez)
Türkiye Selçukluları, Mısır Memlükleri ve Altın Orda Devleti’nin İlhanlılara Karşı Kurduğu İttifak
Cuci ulusu Altın Orda Devleti'ni, Çağatay ulusu Çağatay Hanlığı'nı, Tuluy oğlu Hülagü ulusu İlhanlılar'ı ve Tuluy oğlu Kubilay ulusu Kubilay Hanlığı'nı kurdu. Ögeday ve oğlu Güyük başta "Büyük Han" olsa da bir süre sonra hanlığı Tuluy ulusuna kaptırmış ve uzun süre mücadele edip başarısız olmuştur.
Moğolların kurduğu üç devletin hanları zaman içinde Müslümanlığı kabul etmiş ve kurdukları devletler müslümanlaşmıştır.
Bunlar içinde en erken dönem İslamiyet'i kabul eden Berke Han'dır. Berke, Cengiz Han'ın torunudur. Bulunduğu zaman ve konum Berke'nin neden Müslüman olduğunun incelenmesini gerekli kılar. Bütün halkı geleneksel inançlara mensupken Berke bu inançların tam aksi yönde hareket etmiştir. Üstelik Moğolların yayılma alanı Müslüman topraklarıdır ve bu yayılma esnasında Moğollar her türlü katliam ve korkutma tekniğini kullanmakta, bulundukları coğrafyada terör estirmektedir.
Berke sürüden ayrılan ilk kişi olmuştur. Üstelik Müslüman topraklarına hükmetmemektedir. Yerleştiği bölgede egemen olan Kıpçak Türkleri ve Ruslar'dır. Bir miktarda Volga Bulgarları vardır ki bunlar Cafer bin Almış döneminde Müslüman olmuşlardır.
.jpeg)
Berke, amcasının oğlu Hülagü'nün Bağdat'ı yağmalasından rahatsız olmuştur.
Bilhassa Azerbaycan'ın İlhanlılarca ilhak edilmesi üzerine, Büyük Han Möngke'nin vefaatından sonra Hülagü üzerine Nogay hanı göndermiştir. 1263'de Kuzey Kafkasya (Terek)'da gerçekleşen bu savaş Moğollar'ın kendi aralarında gerçekleşen ilk savaş olmuştur.
Daha Fazlası ve Kaynak
İbni Batuta çağında Deşt-i Kıpçak ve Türkistan (Tez)
Türkiye Selçukluları, Mısır Memlükleri ve Altın Orda Devleti’nin İlhanlılara Karşı Kurduğu İttifak
20 Aralık 2014 Cumartesi
Kökün Kırgan Köten Han
Beddua gibi görünen bu cümle, "kendi kökünü yok eden han" demek.
Altın Ordu hanı Berdi-Bek'in hikayesi oldukça garip. Babası Canı-Bek senelerden beri bir başka Moğol devleti olan İlhanlılar ile aralarındaki bölge Azerbaycan'ı ele geçirir ve oğlu Berdi-Bek'i buraya vali olarak görevlendirip ülkesine geri döner. Fakat oğul Berdi-Bek babasının peşinden başkent Saray'a gider ve babasını öldürerek tahta geçer. Bu arada bütün kardeşlerini de öldürerek tahtını sağlamlaştırır. (1357-1360)
Kendisinden çok önce dedesi Özbek Han'ın amcası Tokta Han ailenin bütün erkeklerini öldürdüğü ve kendisi de kimseyi bırakmadığı için soyu kurur ve hanedanlık bulkak denilen fetret dönemine girer.
Daha fazlası
Altın Orda Hanlığı
Altın Ordu hanı Berdi-Bek'in hikayesi oldukça garip. Babası Canı-Bek senelerden beri bir başka Moğol devleti olan İlhanlılar ile aralarındaki bölge Azerbaycan'ı ele geçirir ve oğlu Berdi-Bek'i buraya vali olarak görevlendirip ülkesine geri döner. Fakat oğul Berdi-Bek babasının peşinden başkent Saray'a gider ve babasını öldürerek tahta geçer. Bu arada bütün kardeşlerini de öldürerek tahtını sağlamlaştırır. (1357-1360)
Kendisinden çok önce dedesi Özbek Han'ın amcası Tokta Han ailenin bütün erkeklerini öldürdüğü ve kendisi de kimseyi bırakmadığı için soyu kurur ve hanedanlık bulkak denilen fetret dönemine girer.
Daha fazlası
Altın Orda Hanlığı
Tokta Han'ın Tutmayan Hesabı
Altın Ordu hanı Tokta (Tohtu, Toktoga) Han, Batu Han (Sayın Han) sülalesinin tüm erkeklerini öldürmüş ve hesapta tahtı oğlu İlbasar'a bırakmıştır. İlbasar kendisinden önce ölünce bu kez hastalanmış ve ölümün eşiğine gelmiştir. Fakat bu katliamdan kurtulan yiğeni Özbek Han'ın yaşadığını öğrenince tahta geçmesi için kumandanlarını onun bulunduğu yere göndermiş fakat Özbek han dönene kadar Tokta Han ölmüştür.
Daha fazlası ve kaynak
19 Aralık 2014 Cuma
Moğollar'ın Kıpçaklar'ı Aynı Irktanız Diyerek Kandırması
Cengiz Türkistan üzerine yürürken, İki komutanı Sabutay Batur ve Cebe Noyan'ı Deşt-i Kıpçak üzerine göndermiştir.
Önce Güney Kafkasya'yı istila eden Moğollar, Gürcistan'ı tarumar etmiş peşinden Kafkasya'nın kuzeyine yönelmiştir. Bu arada yaşayan dört millet (Lezgiler, Alanlar, Çerkesler ve Kıpçaklar) Moğollar'a karşı ittifak oluşturmuştur. Moğollar önce Lezgi topraklarına saldırmış ve Lezgiler'i mağlup etmiştir. Alanlara karşı saldırıları başarılı olmayınca Kıpçaklar'ı ittifaktan ayırmayı denemişlerdir. Kıpçaklar'a gönderdikleri elçi “Biz sizinle aynı ırktan insanlarız, Alan halkı ise sizden değildir, dolayısıyla onlara yardım etmemeniz gerekir. Hatta aynı dinden kimseler de değilsiniz. Bize uyduğunuz takdirde size kesinlikle saldırmayacağımızı taahhüt ediyor ve bu konuda söz veriyoruz. Onlarla aramıza girmediğiniz takdirde size ihtiyaç duyacağınız kadar mal, para ve elbise vereceğiz” demek suretiyle Kıpçak başbuğ'u Konçak ve oğlu Yuri'yi kandırmıştır.
Sonrasında Kıpçaklar'ın savaştan çekilmesiyle küçük balıklar yutulmuş ve peşinden saldırı beklemeyen Kıpçaklar tarumar edilmiştir.
Fakat Kıpçakların kuzeyinde yaşayan Rus knezleri tehlikenin farkına varıp Kıpçaklar'la beraber Moğollar'a karşı koymuştur.
Üstelik Moğollar benzer bir teklifi kendilerine de yapmıştır. “Hepimiz insanız ve hepimiz Âdem'in torunlarıyız. Kan döküyor ve savaşıyoruz. Biz sizin üzerinize gelmedik ve size hiç bir kötülük yapmadık. Biz kölelerimiz olan Kıpçakların üzerine geldik. Kıpçaklar atlarımızı telef ettiler, bizim üzerimize alaylarıyla kan dökmek için geliyor ve bizi öldürmek istiyorlar. Bizimle barış yapınız, Kıpçakları ise yanınızdan uzaklaştırınız ve kabul etmeyiniz” Ruslar, Moğol masallarını dinlememiş üstelik diplomatik kurallara uymayarak gelen iki elçiyi de öldürmüştür.
Moğollar on iki gün boyunca Kıpçak ve Rus ordusunun takibinde ilerlemiş nihayet iki ordu rehavete kapıldığında sahte ricat taktiğiyle kendisinden sayıca üstün orduyu perişan etmişlerdir. (Kalka Meydan Savaşı 1223)
Sonrasında Batu'nun Avrupa seferi esnasında en çok zarar verilen şehirlerin başında “kötü şehir” ilan edilen Kozelsk gelmiştir. Bunun da sebebi elçilerin öldürülmesine karar veren “büyük knezlerden” Mstislav Svyatoslaviç Çernigovskiy’in bu şehrin hâkimi olmasıdır.
Daha fazlası
Kalka Savaşı (İngilizce Vikipedi)
Moğollar (İslam Ansiklopedisi)
Avrupa'nın Moğollar Tarafından İstilası (Türkçe Vikipedi)
Batu'nun Ryazan Seferi
Macar Papaz Julian’ın 1237 Tarihli Moğol Raporu
Rus Knezliği'nin Bağımsızlığını Kazanmasında Türk ve Moğol Rolü
Kozelsk
Anadolu Türklerinin Suğdak Seferi
Diyaloglar; M. Uydu Yücel- Moğol Tarihi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)